Bizi arayabilir veya e-posta gönderebilirsiniz. Telefon: 444 26 46 Email:info@animallia.com

KÖPEKLERDE DIŞ PARAZİTLER

Köpekler yaşadıkları ortamdan bir çok dış parazit alabilirler. Dış parazitler köpeğinizin kanı ile beslendikleri için anemiye  ve alerjik deri reaksiyonlarına sebep olurlar. Dış parazitler taşıdıkları bir çok  iç paraziti de ısırma esnasında köpeğe bulaştırırlar. Bu sebepten dış parazitlere karşı veterinerinizin önereceği  korumaya yönelik programı aksatmadan uygulamalısınız.

Başlıca dış parazitler:

Pireler—Köpeklerde en sık rastlanan dış parazitlerdir. Bilimsel adı  Ctenocephalides’dir. Şiddetli kaşıntıya sebep olurlar. Pirelerin tükürükleri bazı köpeklerin derisinde alerjik  reaksiyonlar oluşturur. Bu sebepten pire köpeği ısırıp, başka bir konakçıya geçse bile, o köpekte deri alerjisi görülebilir. Pireler ısırma esnasında taşıdıkları iç parazitleri de köpeğe bulaştırırlar. Gözle görülebilen büyüklükte parazitlerdir. Pire dışkısı karabiber serpintisine benzer. Pirelerin 30 günlük yaşam siklüsu vardır. Bir dişi pire ilk kan emişinden yaklaşık 39-48 saat içerisinde yumurtlar. Pireler aylarca beslenmeden canlı kalabilirler. Karanlık, nemli ortamları severler. Yaklaşık 1.5m. zıplayabildikleri için köpeklere çok kolay yerleşirler. Yaşamları 4 evreden oluşur.

Yumurta evresi—Oval, beyaz, ancak büyüteçle görülebilen   yumurtalardır. Bir dişi yaşamı süresince yüzlerce yumurta yapar. Yumurtaların çoğu köpeğin üstünde tutunur; bir miktarı da çevreye dökülür. Pireyle mücadelede evi süpürdükten sonra elektrikli süpürgenin torbasını çöpe atmamız  bu sebepten önemlidir.

Larva evresi—büyüteçle bakıldığında minik bir solucana benzerler. Bir kısmı köpeğin üstünde, bir kısmı ise evdeki mobilyaların altında, halılarda, köpeğinizin yatağında pupa evresine geçmeyi beklerler.

Pupa evresi—bu evre ortamın uygunluk şartlarına göre haftalar veya aylar sürebilir. Kozalar çevredeki titreşimler sayesinde çatlar ve çevreye bir dolu minik pire saçılır.

Erişkin evresi—pupa evresinin sonunda kozadan çıkan pireler artık üremeye hazır erişkin pirelerdir.

Keneler—keneler de aynı pireler gibi, birçok hastalığa sebep olan dış parazitlerdir. Yumuşak veya sert kabuklu türleri vardır. Köpeklerde yaşayabilen keneler s zırhları  (scutum) olan sert kabuklu kene türleridir. Keneler, nemli, gölgelik yerleri severler.Köpeklerin kanlarını emerek beslendikleri için anemiye sebep olurlar. Kan emme esnasında, taşıdıkları iç parazitleri köpeğe bulaştırırlar. İç parazitlerden başka  lyme , Kırım Kongo Kanamalı Ateşi , ehrlichiosis , tularemi , gibi bir çok hastalığı da köpeklere ve insanlara geçirirler. Keneler bu hastalıkların bulaşmasında ara konakçı veya vektör vazifesi görürler. Kenelerin  ağızları çengelli bir yapıdadır. Kan emerken bu çengelleri deriye geçirirler. Keneleri tutup çekerseniz kafaları  derinin içerisinde kalır ; kenenin tamamı çıkartılamamış olur. Bu durumda kenenin taşıdığı virüs kolaylıkla hayvanın (insanın ) kanına karışır. Kenenin taşıdığı hastalıklarla mücadelede ,  kenelerin nasıl çıkartılması gerektiğini öğrenmeliyiz. Keneyi bir cımbız kullanarak, saat istikametinde çevirerek  bir bütün olarak çıkartmaya dikkat edin. Keneyi aldıktan sonra,  bölgeyi  antiseptikle silin.

Kenelerin  yumurtadan çıktıktan sonra 3 yaşam evreleri vardır.

  • Larva evresi—yumurtadan çıkan keneler larva olarak birkaç gün beslendikten sonra toprağa düşerler. Bir sonraki nymp evresine kadar toprakta kalırlar.
  • Nymp evresi—erişkin olmadan önceki evredir. Bu evrede nympler sıcak kanlı canlıların kanları ile beslenirler. Birinci haftanın sonunda, değişim için tekrar toprağa düşerler.Uygun koşullar oluşmazsa, bir sonraki evreye geçmek için aylarca bekleyebilirler.
  • Erişkin evresi—artık sıcak kanlı bir canlıya yerleşip, üremeye başlarlar.

lice— Tüylerin gövdesinde, deriden dökülen dış tabakayı yiyerek yaşayan 2mm.büyüklüğünde küçük dış  parazitlerdir (bit) . Fiziksel  temasla köpekten köpeğe geçerler. Köpeklerde kaşıntıya ve tüy dökülmelerine sebep olur. Pire ve kenelerde kullanılan ilaçlar licelar üzerinde de etkilidir. Çok miktarda lice,  hayvanda anemiye sebep olabilir. Demir takviyesi gerekebilir. Köpeklerdeki  lice, insanlarda görülen licelardan farklıdır, ve insana geçmez.

Uyuz—uyuz böcekleri   0.2-0.5 mm. büyüklüğünde akar parazitleridir. Derinin epidermis katları arasında kıl foliküllerine  yerleşerek ,  doku artıkları, kan ve doku sıvısı ile beslenerek yaşarlar.Yerleştikleri bölgede alerjik reaksiyonlara sebep olurlar.Nemli ve karanlık yerleri severler.Parazit sayısının artması birçok hastalığı da beraberinde getirir.  Uyuz, genellikle bağışıklığı düşük, hasta köpeklerde  daha şiddetli  bir seyir izler. Kötü bakım, dengesiz beslenme, tüy bakımının yapılmaması, havanın sıcak olması uyuzun kolay yayılmasına ortam sağlar. Uyuz böceği deriden alınan kazıntının mikroskopta incelenmesiyle teşhis edilebilir. Doberman, Boxer, Terrier, Alman Kurt Köpekleri ve Rottweiler cinsi köpekler genetik olarak uyuza daha yatkın ırklardır.

Hayvanlarda, scarptos canis, otodectes cynotis, notoedres cati, ve demotex canis  etken uyuzlardır.

Demodex—köpeklerde en yaygın uyuz demodex’dir. Köpeklerde lokalize veya yaygın olarak görülebilir.Sokak köpeklerinde sık görülür. Uyuz böceği köpeğin karın ve  bacaklarının iç yüzü gibi kılsız ve az kıllı bölgelerinde derinin altına  yerleşir. Bu sebepten mikroskopla dahi zor teşhis edilir. Bazen uzun süre hiçbir belirti görülmez. Köpeğin bağışıklığının düşmesi ile belirtiler ortaya çıkar. Şiddetli kaşıntı, deride kızarıklık, tüy dökülmesi, kaşetik  ve bitkin görünüm , tüyde kepeklenme ve kabuklanma,deri renginde koyulaşma demodex’in belirtileridir. İlk evrelerde görülen derideki kırmızı, küçük kabarıklıklar zamanla yerini irinli, ülseratif yaralara bırakır. Diğer uyuzların tedavisi birkaç gün sürse de, demodex en inatçı uyuz türüdür.Tedavisi 4-6 ay sürebilir.

Otodectes cynotis—bu tür uyuzda böcek sıklıkla kulak kepçesine ve kulak yoluna yerleşir. Kulakta kaşıntı, yangı, ve exudat birikimine sebep olur. Tedavi edilmezse, kulak deformasyona uğrayabilir.

Notoedres cati—bu tip uyuz , kedilerde daha yaygındır. Genellikle yavru köpeklerde görülür; yetişkin köpeklerde çok nadir rastlanır. Uyuz böceği baş bölgesine yerleşir. Diğer uyuzlarda olduğu gibi, kaşıntı, deride dökülme,kalınlaşma en belirgin belirtileridir. Bazen hiçbir belirti olmaksızın uyuz böcekleri vücutta yaşar ve ürer.Başka bir sebepten bağışıklığın düşmesi ile uyuz belirtileri ortaya çıkar.

Uyuzla mücadelede düzenli tüy bakımı, sık yıkama yapmamak, ıslak hayvanı iyi kurulamak, başka hayvanın tasma, yatak , fırça gibi malzemelerini kullanmamak  gibi önlemler alabiliriz. Çok sayıda köpeğin gezdiği alanlardan uzak durmak, şüpheli diğer köpeklerle fiziksel teması önlemek, köpeğimizi dış parazitlerden korumak, iyi ve dengeli beslemek alınması gereken diğer önlemlerdir.

Parazitlerle mücadele zor değildir. Ense bölgesine uygulanan damlalar, pire-kene tasmaları, iç parazitler için ağızdan veya enjeksiyon yolu ile uygulanan  ilaçlar köpeğimizi parazitlere karşı korurlar. Bu uygulamaları düzenli olarak yaptırmak;  özellikle dış parazitlerin daha sık görüldüğü  bahar ve yaz  aylarında köpeğimizin parazit kontrollerini hiç aksatmamak çok önemlidir.  Diş parazit almış köpeğinizi veterinerinizin önereceği  parazit şampuanı (bazen losyon,köpük,yağ  sprey ,toz formunda da olabilir) ile yıkadıktan sonra, korumaya yönelik ense damlası ve/veya pire-kene tasması  kullanmalısınız.Parazitlerle mücadelede köpeğin kullandığı yatağı, evin içini,mobilyaların altını,halıları da temizlemeyi (ilaçlamayı) unutmayın. Birçok parazit ilacı zehirli maddeler içerir. Bazı ilaçlar belli ırk köpeklere ve yavru hayvanlara kullanılamazlar. Bilinçsiz kullanım  köpeğinizin ölümüne sebep olabilir. İç ve dış parazitler için veterinerinize danışmadan ilaçlama yapmamalısınız.

Dostlarımızdan
Yorumlar :)